Vitrin

Hakikat bir Güneştir O da kendini gizledi

Küresel Savaş ve Türkiye 07 Mayıs 2010

Filed under: Haber-Politika — Maxtouch @ 03:14
Tags: ,

AKP deki masonları ve bazı eskiden beri siyaset sahnesinde bulunanların, kuşkulu yada dün başka bu gün başka davranışlarını delil olarak gösterip AKP’nin dışa bağımlı bir parti olduğunu anlatmaya çalışan bir yazarımıza cevap
Ali Rıza Bey
Senin AKP aleyhine söylediklerin bizlerin bilmediğ

i şeyler değil…..  Tayyip Beyin Başbakan oluşunda Baykal ve arkasındaki gücünde (Masonlardan askerlerden Siyonistlerden, Kemal Derviş’lerden ve diğer bazı iç ve dış güçlerden oluşan Türkiye’yi zaten işgal altında tutmakta olan koalisyonun ortaklarından bir bölümünün) oluru olduğunu biliyorum. Bu olurun amacını da bazen satır aralarında yazdım. Bu olurun bir pazarlığı olacağı da gayet tabiidir. Bakanlık yaptığı dönemler faili meçhul siyasi cinayetlerle dolu karanlık bir kişi olan Aksu, hükümet ile bu koalisyon arasındaki ilişkileri düzenlemek ve balansı sağlamak için Cemil Çiçek’i ikinci mecliste soldan gelen Alevi ve sol tandanslı milletvekillerini tamamen ortak amaca yönelik dengeler ile ve pazarlıklarda anlaşarak satranç gibi oyunlar ile karşılıklı ama anlaşarak oluşturduklarını söleyebiliriz. Şimdiye kadar değişime izin vermeyen dış gücünde onların içerideki iç güçlerinin de iç politikaya da dış politikaya da etki etme kuvvetinde önemli bir düşme olmadığını ama içlerinde bölündüklerinin de farkındayız. Ne bizdeki 28 şubat sadece bizim içimizden kaynaklıdır. Nede ABD deki 11 eylül sadece ABD nin iç sorunundan kaynaklanmıştır. Tüm bunlar bir takım dünya egemenlerinin yeni kurulacak dünya üzerinde görüş ayrılığına düşmelerinden kaynaklanmıştır. Bu yüzden bizdeki tutucular olan CHP asker Yüksek yargı eski egemen medya Bankerler bir tarafta Hükümet de diğer taraf da yerlerini almışlardır. Bu yeni dünya devletinin nasıl olacağına dair sürmekte olan çok büyük bir savaşın merkezinde Ortadoğu’nun ve savaşanların da bu sefer ABD Rus, ya da devletler ve milletler vs. değil de nerede ise tüm dünya devletlerinin ve egemen güçlerinin arasında sürmekte ve her ülke ve milletin içinde de o yöre halkını bölmüş çarpıştırmaktadır. Bu yüzden taraflar yeni yandaşlar aramak bulmak zorunda kalmışlardır. Rusya da Putin ABD de Obama Türkiye de Erdoğan dünya savaşının değişimci kanadının merkezi ve kanat birliklerini içinde yer alanları iken diğer tarafta da, W.Bush lar Merkel ler, Sarkoskiy ler Eski CB Sezer, Demireller ve onların Atadığı yüksek Yargıçlar ile geleneksel yapıyı sürdürmek isteyen askeri ve diğer bürokratlar dünyada olduğu gibi bizde de tutucu eski dünyayı savunmaktadırlar. Savaş her ülkenin zirvesinden sokaktaki kişisine kadar etki yapmakta ve bir araya gelmesi imkansız sanılan kişiler. Mesela bazı Siyonistler ile eski devlet erkanlarının karşına . FG hareketi gibi (Bu örnek dünyada tek değildir. Başka dinler arası diyalog grupları da vardır ve onların içinde de nadiren bazı çok yaygın olmayan Müslüman mezheplerin saliklerinden kişiler yer almaktadır) Hahamlar Papalar ve Müslüman dini liderler bir arada meydana çıkmaktadır. Masonlarda, Sabataist Yahudilerde ve dışarıdaki Yahudilerde dolayısı ile bazı hahamlar Papazlar Hocalarda ve diğerleri de kendi aralarında bölünmelere uğrayıp diğerleri ile ittifaklar kurmuşlardır ve ya doğal olarak müttefik olmaya başlamışlardır. Bu yüzden sıradan insanların bu durumu anlaması ve fark etmesi henüz pek mümkün olmamaktadır. Son Gazze saldırısı Dünya Yahudileri içinde bölünmeyi de açığa çıkarmıştır. Bizdeki Masonlar arası iç savaş da dikkate alınmalıdır. Hatta sizinle ben dahi bu saflardan iki karşıt gruptan birinde yer almaktayız. Aramızdaki fark ileride sizin durduğunuz yeri değiştirmek zorunda kalacağınızı işi bu boyutu ile düşünmediğinizden fark edemeyişiniz. Ve hayatın akışını geçmişteki bir devrimle sınırla sanıp artık kimsenin gol atmaya bile teşebbüs etmediği boş kaleyi savunduğunu zannederek kalede uyanmayı beklemeniz iken benim dünyayı yöneten yalan ve sanal gündemlerden insanların tek tek sorunlarına yönelerek çözmeye çalışan yeni bir dünya kurulmasından yana doğal refleks olarak değişim kanadında yer almamdan ibarettir. Yani aramızdaki niza din mezhep siyasi görüş değildir. Ülke sorunları merkezlide olsa tüm dünyanın sorunudur. Ve siz henüz dünyanın bu kaçınılamaz fert fert herkesin kendi iç güdülerinden kaynaklanan bir birinin kıyafetini giymiş tanınması zor hak ile batıl savaşının tarafları durumundayız..
Sizler global savaşı yerel bir devrim ve devrim karşıtı kavgası zannediyor ve bu yüzden meseleyi algılayamıyor fanatik futbol holiganları gibi davranarak meseleye bakmak da gecikiyorsunuz. Ama gözleri kapamakla zamnın akışı değişmiyor ve sel akıp kendi denizine doğru ilerliyor.
Sizin bilmediğiniz daha pek çok şeyi de görüyorum.
Benim yıllar önce söylediklerime sizlerin paranoya olarak baktığınızı benimle alay ettiğinizi de hatırlıyoruz. Gelecekte sizlerin iddialarınızın da meselenin aslına etkisi olmayan yarım doğrular olduğu anlaşılacaktır. Ama bizlerden bazılarının izahını yapmaya çalışsak da aklınız devrimle sınırlanmış olduğu için henüz anlamanızın mümkün olmadığını çünkü bizleri de kendi düşünce diyalektiğiniz ile aynı şekilde düşünüyor sadece size karşıt takımı tutuyor zannettiğiniz için tam olarak anlamanızı da beklemiyorum.
Bu ülkede ideal hükümet kurulmasının imkânsızlığını da biliyoruz. Şimdiye kadar iyi sayılıp seçilen hükümetlerin, çöken Türkiye’yi ölüme terk etmeyi istemeyen global güçlerin geçici hayat öpücüğü ve suni teneffüs yaptırmak için getirildiğini ve sonrada Türkiye’nin dirilmesini de istemedikleri için yaşamını zar zor sürdürecek duruma gelince de ihtilal yaptırıp yapılanları yıkarak ölü ile diri arasında kesin öldürülme tarihine kadar henüz dengelerde lazım olduğu için yaşamasını süründürüyorlardı. Türkiye batılı işgalcilerin iyi polis olarak kullandıkları hükümetler zamanında biraz ilerliyor, kötü polis (ihtilacı) hükümetleri döneminde geriliyor. Sonra gerektiği zaman Türkiye’yi ya öldürecekler yada parçalara ayırıp bölüşeceklerdi.
Biz de bu durumu bilen milletin sağ duyulu kesimi iç kavgalar çıkartarak sürekli didişme ve kavga ortamı için yasaklar koymak da kullanılan piyon kesimlerimizin bizi kışkırtmalarına rağmen düşmanın oyununa gelip piyonlarımızla savaşmıyorduk. Bu suretle bağrımıza taş basıp parçalama heveslerini etkisizleştirmeyi sürdürdük. Bu arada düşmanın iyi polisleri döneminde hem kalkınmaya hem de iç barışı sağlamaya çalışıyorduk. Çünkü yakın zamana kadar geçerli olan dünya konjektüründe sert karşı çıkış iç savaş ve parçalanmak olacaktı ki buda düşmanlarımızın işine yarayacaktı.
Bu durum hala tehlike kısmen devam ediyor olsa da geçmişte kaldı. Çünkü yeni kurulmakta olan dünyanın en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye bir takım marjinallerin istemi ile değiştirilemez. Bu global daha önc örneği olmayan insanlık savaşının sonunda kurulmak istenen dünya ile ilgili dünya çapında hazırlanmış farklı planlar 28 Şubat da Türkiye’den başlatılmış. (Çünkü iki taraf içinde savaşın merkezinde Türkiye vardır) 11 Eylülle ikinci aşamasına ve küresel 28 Şubata geçilip Irak savaşı ile sürmüş ve taraflardan biri kolay bir zafer ummuştur. Ancak Türkiye’deki değişim bu küresel planı da değiştirmiş ve planda piyon olacağı var sayılan Türkiye birden sıçrayıp şah çeken önemli bir mevki ye gelip vazgeçilemez olmuştur. Türkiye artık en önemli oyunculardan birisidir ve bölgesinde ve AB de daha değerli bir oyuncu yoktur. AB hala muhafazakarlara oynamakla oyun dışı yedek hale gelmiştir.
Oyun devam ediyor. Kişi olarak, ülke olarak, insanlık alemi olarak dünya olarak tüm versiyonları ve aşamaları ile birlikte içimizde.
A.D.Şimşek

http://www.nuveforum.net/1787-ahmet-dogan-simsek/205230-kuresel-savas/ 

 

 

Yorum bırakın